Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30274 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15839 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Silopi 2. Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, nakliyesi katılan şirket tarafından üstlenilen 19860 kg LPG yükünü, yurt dışına götürmek üzere aracına yüklediği, Habur gümrük sahasında yapılan ölçüm ve tartımlar neticesinde, aracın yükünde 440 kg eksik olduğunun tespit edildiği iddia edilen olayda;Sanığın savunmalarında, güzergah dışına çıkmadığını, aracını kimseye teslim etmediğini, yük eksikliğinin nedeninin ise tankın içinde kalan basınçtan kaynaklandığını beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; sanığın sattığı kabul edilen 440 kg LPG yükünü aracından nasıl boşalttığı belirlenerek, mühürlerde oynama yapılıp yapılmadığının, katılan firma yetkilisinin olaya ilişkin ayrıntılı beyanına başvurulup, yüklemeden sonra teslim noktasına kadar sanığın müdahalede bulunup bulunamayacağının sorulması, ilgili belgeler de temin edilerek Irak'a gönderilen yükün suç sonrası alıcıya teslim edilip edilmediği, edildi ise hangi miktarda teslim edildiği, teslim edilen kısmın kaçak olayı tespit tutanağında belirtilen miktar ile örtüşüp örtüşmediğinin sorulması, varsa buna ilişkin belgelerin dosya içerisine konulması, katılan şirketten aynı gün yüklenen diğer araçlarında tespit edilerek bu araçların Habur Gümrük Kapısından çıkış yaptıklarının belirlenmesi halinde Habur Gümrük Kapısında alınan kantar tartım sonuçları da soruşturulup araçların tümünde yük eksikliği olup olmadığının sorulmasından sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.