Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30273 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15841 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2012/67890İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/01/2012NUMARASI : 2011/523 (E) ve 2012/35 (K)SANIK : Ü.. B..SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, kendini................. olarak tanıtarak şikayetçinin emlakçılık yaptığı iş yerine geldiği ve bir ev satın almak istediğini belirterek kendisine gösterilen M.. A..'a ait evini 54000 TL'ye satın alma hususunda anlaştıkları, bu amaçla gayri menkul satış mukavelesi aralarında yaptıkları ve bunu ..................olarak imzaladığı, ayrıca vade tarihi bulunmayan, lehtarı yazılmamış, 5000 TL bedelli teminat senedi düzenleyerek yine sahte isimle imzalayarak şikayetçiye verdiği, daha sonra şikayetçinin cep telefonunu kendi telefonunun şarjı bittiğinden bahisle konuşmak için alıp dışarı konuşarak çıktıktan sonra geri dönmeyip telefonu başkasına sattığı iddia edilen olayda eyleminin dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını oluşturduğuna dair aşağıda belirtilen neden dışında mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.1)Sanık hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Sanığın, .............. adıyla unsurları eksik şekilde sahte bono imzaladığı anlaşıldığından eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün, ONANMASINA,2)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden,hüküm fıkrasındaki adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 gün” ve "600 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün“ ve “100 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.