MAHKEMESİ : Mersin 4. Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın, katılana ait işyeri damının batı kısmında bulunan ve suyun akışını sağlayan 60 cm boyundaki oluğu yerinden sökerek, işyerinde bulunan alet odasının su içerisinde kalmasına neden olduğunun iddia edildiği olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel kurulu'nun 14/06/2011 tarih ve 2011/1-24 Esas, 2011/124 Karar sayılı kararına göre, failin haksız bir fiilin yarattığı hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında hareket ederek bir suç işlemesinin haksız tahrik olduğu, bu durumda failin suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında yarattığı karışıklığın sonucu olarak suç işlemeye yöneldiği, buna göre somut olayda; sanığın şikâyetçi tarafından yapılan oluktan akan tiner artıkları ile tuzlu suların ağacını kurutmaları ve penceresinin önüne gelen pis sulardan rahatsızlık duyması nedeniyle katılanı çoğu kez uyarmasına rağmen bu rahatsızlıklarını giderecek bir önlem alınmaması üzerine oluğu söktüğünün anlaşılması karşısında; eylemin, kendisine yapılan haksız fiile karşı işlenmiş olması nedeniyle sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.