Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30167 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5886 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 15 - 2013/296592İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/07/2013NUMARASI : 2012/1956 (E) ve 2013/865 (K)SANIKLAR : S.. B.., S.. Y..SUÇ : Mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Somut olayda; sanıkların, şikâyetçiye ait aracın ön sağ lastiklerini delip, her iki yanını boydan boya çizerek zarar vermeleri şeklindeki eyleminin, mala zarar verme suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına" denilmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.