.MAHKEMESİ : .Asliye Ceza Mahkemesi.SUÇ : Kamu malına zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Suça sürüklenen çocuklar İ.. B.. ve S.. Ç.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak;Dairemizin 13.05.2014 tarih, 2013/18995 esas ve 2014/9440 karar sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçları nedeni ile gerçekleşen zamanaşımı süresi gözetilip "düşme" kararı verilmesine rağmen bu suçlarla ilgili yeniden verilen mahkûmiyet kararının yok hükmünde olduğu tespit edilip, sanık S.. A.. hakkında ise sadece kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz edildiğitespit edilirek yapılan incelemede;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Suça sürüklenen çocukların, sanık S.. A..'nın suça konu boruluran nasıl alınacağını tarif etmesi üzerine eski belediye binasının çatısına çıkıp dört adedi belediyeye, üç adeti ise sağlık ocanığın ait olan klimalara zarar verip, bakır borularını çaldıklarının idida edildiği somut olayda;1- Suça sürüklenen çocuklar İ.. B.. ve S.. Ç.. hakkında kamu malına zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde; 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında, 07/03/2007 olan suç tarihinden bozma üzerine verilen karar tarihine kadar 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 66/2, 67/4 maddelerinde öngörülen 6 yıllık dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMUK'nın 223/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 2- Sanık S.. A.. hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, aşağıdaki bozma nedeni dışında sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesinde “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adlî para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir.” denmesine rağmen, infazı kısıtlar şekilde hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verileceği hususunun ihtar edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki kanunun 6545 sayılı yasa ile değişik 106/3.maddesi uyarınca Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına cümlesinden sonra gelmek üzere “çevrilerek” kelimesi çıkartılıp yerine “çevrileceğinin” ibaresinin eklenmesi, “hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verileceği hususunun sanığa” ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.