MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme, hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Suç tarihinde sanığın görevli personele küfür ettiği, ring aracına zarar verdiği ve bu şekilde hakaret ve mala zarar verme suçlarını işlediği iddia edilen olayda;Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; suç tarihinde başka bir suçtan dolayı ...Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın olay gecesi rahatsızlandığını söylemesi üzerine tedavi amacı ile ... Devlet Hastanesine Cezaevi ring aracı ile götürüldüğü, hastanede tedavisi yapıldıktan sonra sanığın tuvalete gitmek istediğini söylediği, görevli Jandarma erler tarafından tuvalete götürüldüğü, ardından sanığı cezaevine geri götürmek için tekrar cezaevi rink aracına doğru mağdurlar, şikayetçiler ve katılanı götürdükleri, sanığı cezaevine ring aracına bindirdiklerinde hastaneden cezaevine gidinceye kadar sanığın yolda cezaevi ring aracının içeriden duvarlarına, kapılarına tekmeler atarak cezaevi ring aracına zarar verdiği, kendisini hastaneye getirip götüren Jandarma komutanına,erlere, infaz koruma memurlarına ve diğer devlet memurlarına hitaben ağza alınmayacak şekilde ana avrat sinkaflı küfürler söylediği, cezaevi aracı cezaevine ulaştığında sanığın halen araca tekme atmaya devam ettiği ve güçlükle sakinleştirildiği, zorla ikna edilerek araçtan indirilip koğuşuna götürülebildiği, böylece sanığın üzerine atılı suçların sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan temel ceza tayin edilip TCK'nın 43. maddesi uygulandıktan sonra TCK'nın 62 maddesi gereğince yapılan indirim sonucu "1 yıl 6 ay 22 gün" hapis cezası yerine, "1 yıl 6 ay 17 gün hapis cezası" belirlenmesi,2-Hükümden sonra, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 152/1-a maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle bu durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.