Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2993 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14156 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde;Sanığın yakalanarak getirildiği Kadıköy Adliyesinde bekletilirken girdiği tuvaletin pencere camını kırıp sifonuna zarar verdiği olayda, mahkemenin "kamu malına zarar verme" suçunun oluştuğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58/7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde "bu süre içinde kendisine rehberlik edecek uzman bir kişi görevlendirilmesine bu kişinin 3'er aylık süreler halinde rapor düzenleyip Mahkememize ibraz etmesine" karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki tekerrüre ilişkin kısımdan "bu süre içinde kendisine rehberlik edecek uzman bir kişi görevlendirilmesine bu kişinin 3'er aylık süreler halinde rapor düzenleyip Mahkememize ibraz etmesine" kısmının çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.