MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 168/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyetDolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Sanıkların kendilerini ... ve ... olarak tanıtarak mağdur ...’in adına kayıtlı “...” plaka sayılı aracına alıcı oldukları, sanıkların mağdur ile buluşarak sanıklardan ...’in aracını eşinin üzerine alacağını, eşinin evde beklediğini söylediği, sanık ..., mağdur ve mağdurun arkadaşı olan tanık ... ile birlikte ...’in evine gittikleri, eşi olarak tanıttığı ... ile tanıştıkları, evde diğer sanık ...’in de bulunduğu, hep birlikte ... Noterine gittikleri, bu esnada sanıkların parayı almak için bankaya gideceklerini söyleyerek noterde tekrar buluşmak üzere ayrıldıkları, mağdurun ise parasının getirileceği düşüncesi ile aracın kati satış sözleşmesini imzaladığı ve noterde beklemeye başladıkları mağduru arayan sanıklar ... ve...’in banka ile noter arasının uzak olduğunu, ev daha yakın olduğu için eve gitmelerini mağdurdan istedikleri, bunun üzerine mağdurun parayı almak üzere sanıklara ait eve gittiği, sanıkların paralarının gelmediğini, ertesi gün ödeyeceklerini söyledikleri, bunun yerine 21/11/2006 ödeme tarihli 13.500,00TL bedelli senedi verdikleri, ayrıca mağdurun parayı almadığına dair şahitler huzurunda protokol imzaladıkları, sonrasında sanık ...’in mağduru arayarak parayı bulamadığını söyleyip ödemeyi 23/11/2006’dan evvel yapamayacağını bildirdiği bu şekilde oyaladıkları, mağdurun şikayeti üzerine aracının iadesinin sağlandığı olayda; yerel Mahkeme'nin 05/11/2207 tarih 2007/141 E. 2007/278 sayılı kararıyla sanıkların mahkumiyetine yönelik hükümlerin, Dairemizin 22/12/2011 tarih ve 2011/10951 esas, 2011/20598 sayılı kararıyla sair temyiz itirazlarının reddiyle Noterlik bir kamu hizmeti olmasına rağmen 5237 Sayılı TCK’nın 158/1-d. maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde olmadığı gibi araç bedelinin devirden sonra verileceği söylenip oluşturulan hileli hareketlerle sözleşme yapılmasının sağlanması nedeniyle basit dolandırıcılık suçunun oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla;Mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.