MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanıkların Adana ilinde tanışıp sanıklardan ...’nin babasına ait... plakalı arabayla Adana ilinden çıkıp Balıkesir iline geldikleri, kimliği tespit edilemeyen erkek bir şahsın şikayetçi ...’i telefonla arayıp banka hesabından para çekildiğini kendisinin de komiser olduğunu söylediği, bu kişileri yakalamak amacıyla evindeki altınları ve değerli eşyaları bir poşete koyarak arka balkondan atmasın?? söylemesi üzerine şikayetçi ...'in anlatılanlara inanıp evindeki 3 adet bilezik, 2 adet yüzük, 1 adet çeyrak ve 1 adet Cumhuriyet altınını poşete koyarak evinin arkasından balkondan aşağıya attığı, bu esnada Balıkesir'e birlikte gelen sanıklardan ... ve ... ile ...'nin kız arkadaşı olan yabancı uyruklu Shannon'u toplu taşıma merkezindeki meydanda Burger King lokantasında kalıp bir şeyler yedikleri, sanık ...'in yanlarından ayrılıp telefondaki kişinin talimatı üzerine şikayetçi ...in evinin olduğu yere giderek atmış olduğu poşet içerisindeki ziynet eşyalarını alarak diğer sanıkların yanına geldiği, buradan Edremit'e gidip orada bir gece kaldıktan sonra tekrar Balıkesir’e geri döndükleri, şikayetçi ...’in bir gün sonra bilgi almak için karakola gitmesi üzerine dolandırıldığını anladığı, bu sırada telefonda kimliği tespit edilemeyen kişinin tekrardan şikayetçi ...'i arayıp bankadan para çekmesini söylemesi üzerine polislerin de yönlendirmesiyle, inanmış gibi yaparak polislerle birlikte bankaya gidip içine kağıt konulan para poşeti ile beraber telefondaki kimliği belirsiz şahsın talimatı doğrultusunda evinin olduğu yere gittiği, telefondaki şahsın sanık ...'i arayıp para dolu poşeti almaya gitmesini belirtmesi üzerine sanıkların hep birlikte arabayla şikayetçi ...’in evinin bulunduğu yere gittikleri, ...'in arabadan inerek poşeti aldığı sırada polisler tarafından yakalandığı, diğer sanıkların ...'in yakalanmasını görmeleri üzerine olay yerinden arabayla kaçıp daha önceden alınan ve sanık ...'nin yabancı uyruklu kız arkadaşının koluna taktığı bilezik ve altınları, çöp tenekesine attıkları, görüşmelerde kullandıkları telefon cihazlarını da yere atarak ve Sim kartını kırarak Bigadiç istikametine giderlerken Bigadiç girişinde yakalandıkları, Sanıklar yakalanmadan önce telefondaki kimliği tespit edilemeyen şahsın aynı zamanda şikayetçi ...???yı telefonla arayıp kendisini komiser Hakan olarak tanıtıp, benzer şekilde kandırarak evindeki değerli eşyaları evin ortasına toplayıp bir poşete koyması yönündeki talimatı üzerine şikayetçi ...’nın evdeki çek, altın, saat ve yüzük, küpe ve kolye gibi değerli ziynet eşyalarını poşete doldurduğu, kimliği tespit edilemeyen şahsın telefonda gelen kişilere poşeti teslim etmesini söylediği, bu sırada sanıkların polisler tarafından yakalandığını bilmeyen kimliği belirlenemeyen şahsın telefonla ...’i aradığı, sanığa bir bayanı polis olarak inandırdıklarını ve evde bulunan altın, para ve değerli eşyaları teslim almaya gitmesini istediği, polisler tarafından bahse konu adrese gidildiği ve şikayetçi ...’nın poşeti gerçek polislere teslim ettiği iddia ve kabul edilen olaylarda;A- Sanık ...'in şikayetçi ...'ya karşı dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ...'nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, B- Sanıkların şikayetçi ...'e karşı dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik incelemede;1- Sanıklar ... ve ...'in diğer sanık ... ve kimliği tespit edilemeyen telefonla irtibat kuran şahıslarla olayın başından beri fikir ve eylem birliği içinde bulundukları gözetimeden, TCK'nın 37. maddesi kapsamında asli fail gibi cezalandırılmaları yerine uygulama koşulu oluşmayan aynı Kanun'un 39. maddesi uyarınca hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini, 2- Sanıkların polisten kaçarken çöp konteynırına attıkları ziynet eşyalarından Cumhuriyet altınının sanık ...’in üzerinde ele geçirildiği, sanıklar ... ve ...’in yakalandıktan sonra 1 yüzük ve çeyrek altın dışındaki diğer ziynet eşyaları attıkları çöp konteynırını polislere göstererek şikayetçiye iadesini sağladıkları ve yargılama aşamasında da şikayetçinin geri kalan zararını karşıladıklarının anlaşılması karşısında; kısmi iade nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 168/4. maddesi uyarınca şikayetçi ...'ten 168/1. maddesinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği hususunun sorulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, 3- Sanıkların şikayetçi ...’e yönelik ziynet eşyalarını teslim etmesi ve sonrasında bankadaki parasını vermesini istemelerinde eylemin TCK’nın 43/1. maddesi kapsamında zincirleme suç kapsamında kaldığı gözetilmeden eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, Sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların şikayetçi ...’e yönelik eylemlerinde ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 05/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.