Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2936 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9257 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına gore, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum ya da kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.Somut olayda; katılan ...'ün sanık ...'a 2006 yılı içerisinde 06 PKL 93 plakalı aracını 27.000 TL karşılığında sattığı ve bu satım sözleşmesine karşılık ...'dan dört adet senet aldığı, 04.03.2006 tarihli satıcısı katılan ..., alıcısı sanık ... olan taraflar arasındaki alım satımı ve araç takasını belgeleyen sözleşme imzaladıkları, daha sonra katılanın borç ödenmediği için sanık aleyhine Polatlı 1. İcra Müdürlüğünün 2006/1005 esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçtiği, icra takibi sırasında sanık ...'ın İcra Hukuk Mahkemesi hâkimliğine icra takibinin durdurulması amacıyla borca itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesi için dava açtığı, delil olarak da adli emanetin 2008/40 sırasında kayıtlı 04.03.2006 tarihli belgeyi sunduğu, Polatlı İcra Hukuk Mahkemesinin 19.09.2007 tarih, 2006/77 esas, 2007/124 karar sayılı kararıyla yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre 04.03.2006 düzenleme tarihli alım satım sözleşmesi üzerindeki son iki satırdaki "22.04.2006, 7.500, 22/04 5.000, 22/04 7.500, 22/06 7.000 TL'lik senetlerin bedellerini ...'dan peşin aldım alacağım yoktur" yazılarının sözleşmeye sonradan ilave edildiği gerekçesiyle takibin iptali için açılan davayı reddettiği, sanığın bu şekilde üzerinde tahrifat yaptığı özel nitelikteki belgeyi Polatlı İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/77 esas sayılı icra dosyasında takibin iptali için kullanarak özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işlediği iddia edilen olayda, sanığın, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı, sanığın, katılana verdiği senetlerin ödendiğine dair düzenlediği sahte belgeden önce borçlandığı, böylece, önceden ... borç nedeniyle sahte belge tanzim edilerek verilmiş olması karşısında, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.