Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29303 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14713 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.Şırnak İlinde maden sahası olarak bilinen mevkiide Maden Kanununun 2 maddesinde belirtilen ve IV. Grup madenler arasından sayılan "asfaltit" olarak adlandırılan kömür türevi madenin çıkartıldığı, bu madenin çıkarıldığı sahanın işletim hakkının 25058 nolu ruhsat ile Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna ait olduğu, 26.03.2002 tarihinde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ile Şırnak İl Özel İdare Müdürlüğü arasında akdedilen rödovans sözleşmesi ile söz konusu madeni işletme hakkının rödovans karşılığı Şırnak İl Özel İdare Müdürlüğüne devredildiği, Şırnak İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından devralınan işletme hakkının rödovans karşılığı 15/07/2002 tarihli sözleşme ile Ş.. İ.. tarafından kurulan ..... A.Ş.ne ve .... A.Ş. Tarafından da aynı tarihli sözleşme ile .... A.Ş.ne son olarak da İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından 29/07/2007 tarihli sözleşme ile Geliş Madencilik A.Ş.ne devredildiği, suçtan zarar gören kurum olan Ş.. İ.. ile Geliş Madencilik A.Ş arasında yapılan rödovans sözleşmesi gereği, rödavans hakkı olarak maden sahasından çıkarılan kömür bedelinin %23.5'inin İşletmeci firma tarafından İl Özel İdaresine ödenmesinin gerektiği, Geliş Madencilik ......Şirketi arasında yapılan İR.2505 nolu asfaltit yataklarının taşeron eliyle işletilmesine dair sözleşme ile Milli 1-2 olarak bilinen asfaltit sahasının işletiminin taşeron firma olarak ..... Ürünleri Limited Şirketine verildiği, ..... Şirketi ile .... şirketi arasında yapılan sözleşme gereğince(sözleşmenin 9. maddesi uyarınca); maden sahasında üretilecek asfaltit tüp kömürün tartımının maden sahasında bulunan kantarda yapılacağı, maden sahasında satın alınan kömürün bedelinin ödenmesine esas olmak üzere kantar fişi, kömür teslim fişi, kömür sevk fişi, sevk irsaliyesi ve fatura tanzim edileceği, maden sahasında yapılacak kömür sevkiyatının Maden İşleri Genel Müdürlüğü sevk fişi, İl Özel İdaresi kömür teslim fişi, .... AŞ adına düzenlenmiş fatura ve sevk irsaliyesi kullanılmak sureti ile yapılacağı, adı geçen fişlerin Özel İdare mührü ile mühürlendikten sonra ücreti mukabilinde .... A.Ş. Personelleri tarafından kantarda sevkiyat sırasında kullanılacağı, yukarıda açık kimlik bilgilerine yer verilen sanıklardan M.. S..'ın maden ocağından çıkarılan kömürün tartıldığı ve tartım sonucunda yukarıda belirtilen belgelerin düzenlendiği kantarda görev yapmak üzere Geliş Madencilik AŞ. tarafından görevlendirilen şirket personeli olduğu, adı geçenin halen de bu görevini yürüttüğü, .... Şirketi ile yapılan sözleşme gereği Milli 1-2 olarak adlandırılan maden ocağının işletimini üstlenen ..... Limited Şirketi tarafından bu maden sahasının işletiminin bir kısmının bu firmaya ait işçiler ve araçlar vasıtasıyla yerine getirildiği, bir kısmının ise, bu firmanın yetkilileri tarafından maden sahasında kuyu açmak suretiyle kömür çıkarmalarına izin verilen ve bunun karşılığında çıkarılan kömürün bedelinin bir kısmını adı geçen şirkete vermeyi kabullenen yerel halk tarafından yerine getirildiği, yukarıda açık kimlik bilgilerine yer verilen şüphelilerden T.. U..'un da bu şekilde Milli 1-2 maden ocağından ....... yetkililerinin bilgisi dahilinde yanında çalıştırdığı işçiler vasıtasıyla kuyu açmak suretiyle kömür çıkaran kişilerden olduğu, bu kapsamda Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerinin 02.09.2007 tarihinde saat 14:45 sıralarında Şırnak İlinin Uludere girişinde bulunan ..... kod nolu polis noktasında yapmış oldukları rutin kontroller sırasında sürücülüğünü yukarıda açık kimlik bilgilerine yer verilen sanık C.. D..'un yaptığı ve sanık İ.. Ş..'in sanık T.. U..'dan satın aldığı toplamda 23.250 kilogram kömür yükünü taşıyan ..... plaka nolu beyaz renkli Ford marka Cargo model komyonu durdurdukları, araçta yapılan incelemede ilk etapta araçta toz kömür yüklü olduğunun tespit edilmesine karşın detaylı olarak yapılan aramada araç üzerinde ince tabaka toz kömürün altına branda çekilmek suretiyle tamamen kelle (taş) kömür yüklü olduğunun tespit edildiği, görevliler tarafından araçta bulunan kömür yüküne ilişkin belgeler incelendiğinde ise, bir adet ........ Ticaret A.Ş. ye ait 172611 sıra numaralı faturanın ............Ürünleri İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına düzenlemiş olduğunun, faturanın içeriğinde malın cinsi bölümünde toz kömürü, miktarı bölümünde 23.250 kg., birim fiyatı bölümünde 29.00,TL, toplam tutar kısımında; 674 TL 25 KR, KDV li genel toplam kısmında ise 795 TL 65 KR yazılı olduğunun faturanın altının şirket yetkilisi olarak yukarıda açık kimlik bilgilerine yer verilen sanık M.. S.. tarafından imza edildiğinin tespit edildiği, yine sanık Cafher Duyuş'un ibraz etmiş olduğu belgelreden İl Özel İdare Müdürlüğüne ait bir adet 166267 numaralı kömür teslim fişi, ...... Enerji İnşaat Ticaret A.Ş. ne ait bir adet 01009 sıra numaralı sevk irsaliyesinde yer alan bilgilerin yukarıda içeriği özetlenen fatura içeriği ile uyumlu olduğunun, tüm bu belgelerde araçta taşınan kömürün cinsinin toz kömürü olarak yazılmış olduğunun tespit edildiği, bu belgeler ayrıntılı incelendiğinde ise; bu belgelerden sevk irsaliyesinin satıcı yetkilisi olarak ....., alıcı yekilisi olarak C.. D.. tarafından imzalandığının, F 1410017 seri ve sıra nolu sevk fişinin, 166267 seri nolu kömür teslim fişinin ve kantar tarım fişinin yukarıda açık kimlik bilgilerine yer verilen sanıklardan olan ve suç tarihinde İl Özel İdaresinde işçi olarak çalışıp kantar görevlisi olarak görevlendirilen Abdulillah Yavuz tarafından düzenlenip imza edildiğinin görüldüğü, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek maden ocağından satın alınan taş kömürünü toz kömürü olarak gösterip buna uygun sahte kantar fişi, sevk fişi, kömür teslim fişi, sevk irsaliyesi ve fatura düzenleyip kullanmak suretiyle kamu kurumu niteliğindeki Ş.. İ..nin taş kömür fiyatı üzerinden alması gereken rödovans bedelini töz kömür bedeli üzerinden almasını sağlayarak zarara uğrattıklarının iddia edildiği olayda,1-Sanık T.. U.. hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat, sanıklar ........ hakkında nitkelikli dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat ve sanıklar C.. D.. ile İ.. Ş.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik katılan vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;Katılan vekilinin yokluğunda verilen ve usulüne uygun olarak 20.5.2011 tarihinde tebliğ olunan 21.4.2011 tarihli beraat hükümlerine yönelik, katılan vekilinin yasal süresi geçtikten sonra yaptığı,30.5.2011 günlü temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,2-Sanıklar C.. D.. ve İ.. Ş.. hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;Sanık savunması, Ş.. İ..ne ait yazı içeriği, olay ve görgü tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Haksız menfaat miktarının toplam 104,00 TL olduğu, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-e, son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının iki katı olan 208,00 TL'yi bulacak şekilde en az 10 gün tespit edilerek, aynı yasanın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 8 gün adli para cezasıyla cezalandırılmalarına, aynı yasanın 52/2 maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL'den hesap edilerek neticeten sanıkların 160 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, gün para cezası eksik belirlenerek artırım ve indirimlerin bu miktar üzerinden yapılması suretiyle sanıklara 80 TL adli para cezası verilerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların temyiz itirazlarının reddine, Ancak;TCK'nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun “ sadece sanıkların kendi altsoyları yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde kararlar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ayrı ayrı DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.