Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 291 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12983 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık(Değişen suç vasfına göre, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)HÜKÜM : TCK'nın 155/2, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık ..., sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanıkların katılanla birlikte simit fırını açma hususunda anlaşmaya vardıkları, katılanın bu anlaşma gereği, 6.200 TL parayı sanıklara verdiği, sürecin uzaması nedeniyle katılanın işyeri açma fikrinden vazgeçtiği ve verdiği parayı sanıklardan geri istediği, sanıkların, katılana parasını iade etmedikleri gibi böyle bir borçlarının da olmadıklarını belirttikleri, böylece sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Bu hukuksal olgular ışığında somut olay irdelendiğinde, sanıkların gerçekte işyeri açma fikriyle hareket ettikleri ve bu nedenle katılandan para aldıkları dikkate alınarak, sanıkların, katılana yönelik hileli bir hareketlerinin bulunmaması nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ayrıca sanıklarla katılan arasında bir hizmet ilişkisinin bulunmadığı, bütün tarafların birlikte hareket ederek bir işyeri açmaya karar vermeleri nedeniyle katılanın da payına düşen parayı sanıklara verdiği, buna göre; katılanın sanıklara para verip vermediği, vermiş ise bu paranın tekrar katılana iade edilip edilmediği hususlarında taraflar arasında hukuki bir ihtilaf bulunduğu, bu nedenle suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,Kabule göre de; hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,Kanuna aykırı olup, sanık ..., sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 16/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.