Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28932 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3675 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali Dosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,2-İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;Bir kimsenin konutuna,konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girildikten sonra çıkmayan kişi konut dokunulmazlığı suçunu işlemiş olur. Konuta girmek,failin bütün vücudu ile tamamen konuta girmesi demektir. Bu nedenle,konutun eklentisi içinde olmamak kaydıyla, pencereden içeriye bakma, kapıyı dinleme camı tıkırdatma,dış kapı zilini çalma bu suçu oluşturmaz. Konuta veya eklentisine nereden girildiğinin önemi yoktur. Konuttan çıkmamak, konut sahibinin rızası ile girilen konuttan, söz, hareket ve tavırlarıyla kendisini çıkmaya davet edilmesine rağmen, çıkmamaktadır. Suçun oluşması için,sahibinin rızas?? olmadan girilen yada rızayla girildikten sonra istendiği halde dışarı çıkılmayan bir konut veya eklentisi olmalıdır. Konut, (mesken) bir kimsenin geçici de olsa oturmak için sığındığı her nevi yer olarak tanımlanabilir. Medeni kanunun 19 uncu maddesinde tanımlanan her ikametgah TCK. anlamında bir konuttur Kişinin ihtiyaçlarından bir veya bir kısmının yerine getirildiği yani yaşamsal faaliyetlerini geçirdikleri yer konuttur. Konutun bir bina olması şart değildir. Konut eklentisi (müştemilat) ;konuta bitişik yada onun yakınında olan, konut veya benzerî yapıların kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar veya yerlerdir. Balkon, koridor, sahanlık, etrafı çitle çevrili avlu,eve ait etrafı duvarla çevrili bahçe, buna örnek gösterilebilir. Diğer bir anlatımla, girilmesi konutta oturanların huzur ve güvenliğini bozabilecek konuta bağlı veya pek yakın ek yapılar veya yerlerdir. Avlu, ahır, bahçe, taraça, samanlık, odunluk,kömürlük,balkon gibi yerler eklentidir. Konut veya eklentiyi dış dünyadan ayırıcı belirtiler,o yer sahibinin yaşama biçimi,mevcut olanakları,sosyal ve ekonomik durumu ile kültürel ve yöresel özelliklere, gelenek ve göreneklere göre farklılıklar gösterebilir. Bu husus,olaysal olarak değerlendirilmeli,tayin ve takdir edilmelidir. Rızaya aykırı olarak girme veya rıza ile girildikten sonra çıkması istenilmesine rağmen çıkmayan kişi bu eylemini, açık bir rızaya gerek olmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde işlemesi hâlinde Fail ikinci fıkraya göre cezalandırılacaktır. Girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri, Avukatlık bürosu, Doktor muayenehaneleri, Emlak bürosu,Mimar bürosu, vb. gibi izinle girilmesi gereken yerlerdir. Girilmesi mutat olan yerlere, süper marketler, mağazalar, dükkanlar, pasta salonları, kahvehane, restoran ve lokantalar, sinema, tiyatro, otel, bar, hastane,örnek gösterilebilir. Halka açık olduğu saatlerde bu gibi, yerlere giriş de suç oluşmaz. Ancak halka kapalı olan saatlerde buralara rıza haricinde girilmesi hâlinde bu fıkradaki suç oluşacaktır.Sanığın, katılana ait diş muayehanesinin kapı kilidini kırmak suretiyle içeri girerek hırsızlık yaptığı, böylece sanığın mala zarar verme ve hırsızlık suçlarının yanısıra işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mahkeme masrafı olarak yapılan toplam 8,00 TL yargılama giderinin, 6183 sayılı Kanun'un 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL'den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yükletilmesi yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yargılama giderleri ile ilgili bölümde yer alan "sanıktan alınarak hazineye irad kaydına" ibaresinin çıkarılarak, yerine "yargılama giderinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.