Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28724 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2103 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Edremit 2. Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, tehdit, hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;1)Sanık A.. S..'nın hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;Sanığın yokluğunda verilen 15/01/2013 tarihli kararın sanığa 19/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, sanık tarafından yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 09/07/2013 günlü temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2)Sanıklar A.. S.. ve N.. T.. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır. Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır. Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.Tehdit,bir kimsenin başkasını,kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin,onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.Katılan Ali Uçakçı'nın evine yaklaşık 70 m uzağında sanık A.. S..'nın hayvan ahılının bulunduğu, sanık A.. S..'nın bu nedenle 5 adet büyük çoban köpeği beslediği, bu hayvanların katılan Ali Uçakçı'nın evinin bahçesine girdikleri, katılanın köpeği ile boğuştukları, bu sebeple katılanın yanında bulunan eşi diğer katılan Rukiye Uçakçı ile sanık Ali Uçakçı'nın yanına gittikleri, kendilerine "Ali köpeklerini gündüzleri bağla, bizim köpeklerle kavga ediyor, bir daha sizin köpekler bizim bahçeye gelirse vururum" dediği bunun üzerine sanık Ali Uçakçı'nın da "sen köpekleri vurursan, bende seni vurup leşini sererim" dediği, birkaç gün sonra gece vakitlerinde sanık A.. S..'ya ait çoban köpeklerinin katılan A U'nın bahçesine girdiklerini, köpeklerini ısırdıklarını, kendilerine saldırdıkları, bunun üzerine katılan Ali Uçakçı'nın av tüfeğini alıp köpeklerden birini öldürdüğü, daha sonra sanık Alı Sakızlı'nın katılanların evinin bahçesine gelerek "o tüfeği alıp onun anasının a.... s.. köpeğimi vurdu öldürdü" dediği, böylece sanık A.. S..'nın tehdit, hakaret ve mala zarar verme suçlarını, diğer sanık N.. T..'nin ise tehdit suçlarını işlediğinin iddia edildiği, katılanların beyanlarında bahçelerine koyunların girerek ağaçların alt dallarını yediği, sanık A.. S..'ya ait köpeğin kendi köpeklerine zarar verdiği, ayrıca diğer sanık Nevzat'ın ise kendilerini tehdit ettiğini iddia etmişseler de sanık beyanları, katılan beyanları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanık A.. S..'ya ait köpeğin zarar vermesi eyleminde sanığın kastının bulunmadığı, diğer eylemlerde ise mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.