Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28683 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14025 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de;“Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de,birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bili??im sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının,özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin,kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır. Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.Bilişim sisteminden maksat,verileri toplayıp,yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü,yeni ticari ilişkiler,internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle,klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir.Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için,dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların,ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.Katılan ...'un ... Bankası Samsun Gazi Şubesinde 223199 numaralı çek hesabı mevcut olduğu, katılana ait iş yerinden 17.11.2007 tarihinde çek karnesi ve başka eşyaların çalınması ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/20246 sayılı sırasında devam eden soruşturma evrakının bulunduğu, katılan çalınan çeklerden ... numaralı çekin üzeri doldurulmuş vaziyette ve imzası taklit edilmek suretiyle piyasaya sürüldüğü gerekçesiyle şikayetçi olduğu, 06.04.2009 tarihli ekspertiz raporuna göre çekteki keşideci imzasının, yazı ve rakamların katılan ... ve sanık ... ile ikinci ciranta Hüseyin Yürüten'in eli ürünü olmadığının tespit edildiği, yine 02.11.2009 tarihli ekspertiz raporuna göre çek üzerindeki keşideci imzasının, yazı ve rakamların birinci ciranta olarak gözüken ...'ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği, ancak çek üzerindeki gün hanesinde bulunan "2" rakamında ve ayrıca ay hanesinde bulunan "11" rakamında açıkça oynama yapıldığının görüldüğü, sanığın bu suretle bir şekilde ele geçirdiği çeki sahte olarak düzenleyerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için,1-Resmi belgede sahtecilik suçunda, sahte olduğu iddia olunan çekin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla, Kriminal Polis Laboratuvarından alınan raporlar da çekteki sahteliğin ne şekilde yapıldığına ve aldatma özelliği olup olmadığına dair görüş belirtilmediği anlaşılması üzerine bu hususlara ilişkin yeniden ek kriminal raporun alınması,2-Dolandırıcılık suçu açısından, sanığın ... ...'e sattığı mal karşılığı çeki aldığını, bu alış-verişe ...'in akrabası ...'nın aracı olduğunu beyan etmesi üzerine yapılan araştırmada, bu şahısların adreslerinden ayrıldıkları kolluk tutanağı ile tespit olunması karşısında, ... ...'in mernis kayıtları ile ilgili kurumlardan açık kimlik ve adres bilgileri araştırılarak tespit edilmesi sonucu, ...'ın da kimlik ve adres bilgileri temin edilerek ... ve ...'in tanık olarak ifadesine başvurulup, çekteki imzaların kendilerine ait olup olmadığı hususunun ve çekin ne şekilde ellerine geçtiğinin sorulması, yazı ve imza örnekleri alınarak, çekteki yazı ve imzaların bu kişilere ait olup olmadığının belirlenmesi için çek üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm deliller değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.