Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28572 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9987 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : KYB - 2015/153803Dolandırıcılık suçundan şüpheliler F.. Y.., S.. Y.., M.. F.., Y.. E.., Tolga Mutlu ve M.. Ç.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/04/2014 tarihli ve 2013/152762 soruşturma, 2014/31659 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin, mercii Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 27/08/2014 tarihli ve 2014/2811 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10.04.2015 gün ve 2015-8153/25796 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2015 gün ve 2015/153803 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir. suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre şüphelilerin tamamının ifadesi alınmadan, şikayet dilekçesinde ileri sürülen 30/08/2012 tarihli protokole ek olarak sunulan akreditif belgesinde yer alan 327.250 Euro alacağın lehdarı konumundaki MTS Kırma Eleme Ltd Şti.'nin MTS Grup Ltd. Şti. ile aynı firma olup olmadığı ile aralarında gerek hukuki gerekse ticari organik bir bağın bulunup bulunmadığı, Faya Mühendislik A.Ş.'nin sahiplerinin/ortaklarının kim olduğu ile MTS Grup Ltd. Şti. ve Metesan Ltd. Şti. ile arasında gerek hukuki gerekse ticari organik bir bağın bulunup bulunmadığı, şüphelilerin bahse konu şirketlerdeki konumları ve bağları araştırılmaksızın ve bu kapsamda şüphelilerin müşteki firmayı zarara uğratma kastıyla hileli davranışlarla hareket edip etmedikleri tespit edilmeden benzer mahiyetteki şikayetle ilgili daha önceden ihtilafın hukuki mahiyette olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle, eksik soruşturmaya dayalı şüpheliler haklarında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27.08.2014 tarih ve 2014/2811 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.