Tebliğname No : KYB - 2015/156984Dolandırıcılık suçundan sanık İ.. D..'ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 64, 504/3 (9 kez), 19, 522, maddeleri gereğince netice olarak 8 yıl 21 ay 10 gün ağır hapis, 4 ay hapis ve 6.756.256.000 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinin 12/12/2003 tarihli ve 2003/444 esas, 2003/433 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanığın anılan Kanun’un 37/1, 157/1, 168/2, 52/2, 37/1, 157/1, 52/2, 37/1, 157/1, 168/2, 52/2, 37/1, 157/1, 168/2, 52/2, 37/1, 157/1, 52/2, 37/1, 157/1, 52/2, 37/1, 157/1, 52/2, 37/1, 157/1, 52/2 ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 64/1, 503/1, 522/1. maddeleri uyarınca 6 ay hapis ve 40 Türk lirası adli para cezası (2 kez), 1 yıl hapis ve 100,00 Türk lirası adli para cezası (4 kez), 8 ay hapis ve 72,00 Türk lirası, 4 ay hapis ve 72,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, suçtan zarar gören Mehmet Cafer Saygılı'ya yönelik suçtan açılan kamu davasının 5237 sayılı Kanun'un 73/8. maddesi gereğince düşürülmesine dair aynı mahkemenin 07/07/2006 tarihli ve 2006/305 esas, 2006/528 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27.04.2015 gün ve 2014-8591/27677 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2015 gün ve 2015/156984 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. madde ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak, sanığın, suçtan zarar gören Huriye Erdem'e yönelik gerçekleştirdiği kabul edilen dolandırıcılık eyleminden kurulan hükümde her iki kanun hükümlerinin bir bütün olarak olaya uygulanıp sonuç cezaların karşılaştırma işlemi yapılmadan soyut olarak 5237 sayılı yasanın sanığın lehine olduğunun kabulünde, yine 5237 sayılı Kanun'un lehe olduğu kabul edilmesine ve anılan Kanun'un 157/1, 52/2 maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 100,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesine rağmen, sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek 765 sayılı Kanun'a göre kurulan 12/12/2003 tarihli ve 2003/444 esas, 2003/433 sayılı kararda belirlenen ceza miktarının sonuç ceza olarak belirlenmesinde, böylece 765 sayılı Kanun'un sanık lehine olduğu zımnen kabul edilmiş olmasına rağmen 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilerek sanığın aleyhine hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Hükümlü İ.. D..’ın, .............’e yönelik eylemi nedeniyle soyut olarak 5237 sayılı Kanun’un daha lehe olduğu kabul edilip, anılan kanunun 157, 52 maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmesine rağmen, kazanılmış hakkının bulunduğundan bahsedilmek suretiyle hükümlünün neticeten 8 ay hapis ve 72 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; oysa ki Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.06.2006 tarih ve 2006/10-124-165 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen karardan sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın lehe olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yapılan uyarlama yargılamasında, hükümlünün aleyhe bozma yasağından yararlanma ve kazanılmış hakkı bulunmamakta ise de, uyarlama yargılamasında, kesinleşen ve uyarlamaya konu edilen hükümdeki ceza miktarından daha fazla bir ceza verilmesinin söz konusu olamayacağı, bu kapsamda somut olarak karşılaştırma yapıldıktan sonra kesinleşen hükümdeki ceza miktarından daha fazla bir ceza verilmesi düşünüldüğünde uyarlama isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, sanığın mağdur ....’e yönelik eylemi yönünden Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07.07.2006 tarih ve 2006/305-528 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 4. maddesinin (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, mağdur Huriye’ye yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükümde yer alan 5237 sayılı Kanun’un 157, 52 ve 53 maddeleri gereğince yapılan uygulamanın çıkarılarak bozma nedenine göre uygulama yapılması sonucunda, Hükümlü İ.. D..’ın mağdur ......’e yönelik eylemi nedeniyle 765 sayılı Kanun’un 504/3 ve 522. maddeleri gereğince yapılan uygulamanın daha lehine olduğu anlaşılmakla, uyarlama isteminin reddine ve Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12.12.2003 gün ve 2003/444-433 sayılı lehe olan ilamında yer alan hükmün AYNEN İNFAZINA ve infazın bu ceza üzerinden yerine getirilmesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.