Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28540 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11602 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme, yağma ( değişen suç vasfına göre basit kasten yaralama)HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Belediye otobüs şoförlüğü yapan mağdurun trafikte seyir halinde iken, sanığın da içinde bulunduğu araçtan yol istedikten sonra sanığın araçtan inerek mağdurla tartıştığı ve otobüse saldırarak otobüsün camlarını kırdığı, mağdura da vurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, böylece sanığın kamu malına zarar verme ve basit kasten yaralama suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,1-Basit kasten yaralama su??undan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;Sanık ve mağdur beyanları, görgü ve tespit tutanağı, adli rapor ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5271 sayılı CMK gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafiye Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinden ayrık olarak "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin Tarife" gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek meblâğ yargılama giderlerinden olmayıp, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi uyarınca, sanıkların adaletin selameti gerektiriyorsa mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından para ödemeksizin yararlanabilmeleri hakları bulunduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığa 5271 sayılı CMK'nın 150. maddesi gereğince atanan müdafiye bu kapsamda ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yargılama gideri ile ilgili bölümde yer alan “yargılama için kavuşturma aşamasında atanan mecburi müdafii gideri 533,00 TL” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması ile aynı bölümde yer alan “571 TL” ibaresinin çıkartılarak, yerine, “38.00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Kamu malına zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;Sanık ve mağdur beyanları, görgü ve tespit tutanağı, adli rapor ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;a-28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle, 5237 sayılı TCK'nın 152. maddesinde yapılan değişikliğin, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, 5237 sayılı Kanunun 152. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “altı” ibaresinin “dört” şeklinde değiştirilmiş olması karşısında ve mahkumiyet kararındaki temel cezanın da iki yıl olarak belirlenmiş olduğu da dikkate alınarak, söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,b-5271 sayılı CMK gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafiye Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinden ayrık olarak "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin Tarife" gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek meblâğ yargılama giderlerinden olmayıp, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi uyarınca, sanıkların adaletin selameti gerektiriyorsa mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından para ödemeksizin yararlanabilmeleri hakları bulunduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığa 5271 sayılı CMK'nın 150. maddesi gereğince atanan müdafiye bu kapsamda ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.