Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2854 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14257 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, Tehdit, HakaretHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.Sanık ... ile katılan ...'ın kardeş oldukları, sebebi belirlenemeyen bir olaydan dolayı sanık ...'in katılan ...'ın evinin önüne gelerek "çık lan, orospu çocuğu, seni kazığa oturtacağım, eşin genel evinde çalışıyor, sizi keseceğim, karını başkasının altından getirdin, pezevenk" diyerek... ve eşi ...ye hakaret ve tehdit ettiği, attığı taşla evin camını kırdığı olayda, A- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;Sanık hakkında tehdit suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 50/1-a maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi sırasında eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, B- Sanık hakkında mala zarar verme ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;1- Sanığın katılanlara yönelik hakaret suçunun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmiş olması nedeniyle, sanık hakkında bir kez ceza verilip 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uyarınca cezasının artırılması gerekirken, her bir katılan için ayrı cezaya hükmedilerek fazla ceza tayini,2- Sanığın, katılanın kardeşi olduğu, buna göre mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 167/2. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.