MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Suç tarihinde, temyiz dışı sanık ...'ın diğer sanık ... aracılığıyla gözleri çok az derecede gören ve annesiyle birlikte yaşayıp evlenmek için uygun bir bayanla tanışmak isteyen katılan ... ile tanıştığı, akabinde katılana gerçekte kendi resmi nikahlı eşi olan sanık ...'ı “Yüksel” ismiyle tanıştırıp bu bayanın da eşinden ayrılmış olduğunu, evlenmek için uygun bir kişi aradığını söyleyerek anlaşmalarını sağladığı, bu kapsamda sanıklar Erdinç ve Mithat'ın aracılık bedeli dolarak 1000 TL parayı katılandan aldıkları, katılanın başlık parası olarak sanık Zahide'nin eniştesi olarak tanıttığı kişiye 2500 TL verdiği, yine düğünde kullanılması amacıyla yaklaşık 4500 TL tutarında ziynet eşyası alarak sanık Zahide'ye verdiği, sanık Zahide ile katılanın resmi nikah yapılmadan bu şekilde katılanın ikamet ettiği yerde bir hafta kadar yaşadıkları, daha sonra sanık Zahide'nin kendisine miras kaldığını, bu işleri halletmesi gerektiğini, ayrıca kimliğinin de Konya İlinde kaldığını belirterek Konya'ya gitmek istediğini söylediği, daha sonra katılanın annesi olan tanık Hanım Kırış ile birlikte Konya'ya gitmek amacıyla İzmir İlinde bulunan otogara geldikleri, burada sanık Zahide'nin bilet alacağını söyleyerek tanık Hanım'dan 100 TL daha alarak düğün dolasıyla alınan ziynet eşyaları ile birlikte ortadan kaybolduğu, bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi gereği sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde ertelemeye karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,2- 5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “50 gün”, ”41 gün” ve “820 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün“, “4 gün” ve “80 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından ”TCK 53.madde gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.