Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28477 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11604 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Elbistan 2. Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Yaralama, 6136 sayılı yasaya muhalefet, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, nitelikli mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü;1- Sanık S.. Y.. hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,2-O yer Cumhuriyet savcısının sanıklar S.. Y.. ve M.. E.. hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz istemi ile sanık S.. Y.. müdafiinin genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak ve nitelikli mala zarar verme ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;Ayrıntıları Yargıtay CGK'nın 04.10.1993 tarih ve 187/227 sayılı kararında da açıklandığı üzere, tür ve miktarı itibariyle kesin olan kararların suç vasfına yönelik temyizi halinde Yargıtay'ca inceleme yapılmasının olanaklı bulunması ve O Yer Cumhuriyet savcısının kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik olarak temyizinin de suç vasfına yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün esas yönünden incelenmesi gerektiği dikkate alınarak yapılan incelemede;Müştekiler Gve E'ün olay tarihinde arkadaşları ile sahil gazinosunda eğlendikten sonra saat 04:00 civarında, müşteki Gr'in sevk ve idaresindeki araç ile gazinodan ayrıldıkları, daha önceden müşteki E ile aralarında anlaşmazlık bulunan sanık S.. Y..'in, arkadaşı olan diğer sanık M'nın sevk ve idaresinde bulunan araç ile müştekileri takip etmeye başladıkları, müştekilerin takip edildiklerini fark etmeleri üzerine sanıkları atlatmaya çalıştıkları, atlatamayınca olay yerinde nöbet bekleyen polis otosuna yaklaşarak takip edildiklerini polis otosunda oturan polis memurları katılanlar İsmail ve A'a söyledikleri, katılan polis memurları İsmail ve Aykut'un olay içeriğini öğrenmek için polis otosundan inerek müştekilere doğru yöneldikleri sırada sanıkların, araçla müştekilere doğru yaklaştığı, bu sırada sanık Sıfat'ın, 7 metre mesafeden müştekilere doğru hedef gözeterek ele geçirilemeyen tabanca ile 4-5 el ateş ederek olay yerinden arabaları ile uzaklaştıkları, isabet olmaması nedeniyle eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığı, ateş açılması esnasında polis aracının da zarar gördüğünün iddia edilmesi karşısında, sanıkların eyleminin TCK'nın 81/1, 35.maddelerinde öngörülen adam öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delillerin değerlendirilmesi ve suç vasfının tayini görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu, bağlantı sebebiyle diğer suçlara da ağır ceza mahkemesinde bakılacağı dikkate alınarak, 5235 sayılı Kanunun 10, 12 ve CMK'nın 4. maddesi gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık Sıfat müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.