Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 28461 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1331 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Somut olayda; aynı binada farklı dairelerde oturan taraflardan biri olan blok yöneticisi-sanığın, aralarında çıkan tartışma sırasında denetçi-katılanın daire giriş kapısını tekmeleyip 28.01.2012 tarihli görgü tespit tutanağında belirlenen şekilde hasar oluşturması eyleminin "mala zarar verme" suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak, oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nın 53/4. maddesine aykırı biçimde aynı Yasanın 53/1. Maddesinin uygulanması,2-TCK'nın 51/3. maddesi uyarınca "denetim süresinin" bir yıldan az olamayacağının gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, TCK'nın 53. maddesinin tatbikine ilişkin paragrafın çıkartılması ile hüküm fıkrasının 3 no'lu ana paragrafının beşinci paragrafındaki "6 ay" ibaresinin çıkartılarak yerine "1 yıl" ibaresi yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.