Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28459 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1313 - Esas Yıl 2015





TMAHKEMESİ : Tokat 2. Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk Ercan'ın gece saatlerinde Askerlik Şubesi civarında cadde-sokaklarda park halinde olan katılan A.. Ç.. ve şikayetçiler İsmet, Dursun, A.. Ş.., A , M , K , , A , F ve N 'in mülkiyetlerinde veya kullanımlarında olan araçların lastiklerini adli emanete alınan bıçakla kesmesi eylemlerinin ayrı ayrı "mala zarar verme" suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;I)Katılan A.. Ç.. ve şikayetçiler İsmet, Dursun, A.. Ş.., Alaattin, Kaya, Murat, Ahmet ve Nurettin'e karşı "mala zarar verme" suçlarından suça sürüklenen çocuk hakkında verilen "mahkumiyet" hükümlerine yönelen müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:"Suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmemişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez." hükmünü taşıyan TCK'nın 50/2. maddesi nazara alınmaksızın uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak; 5275 sayılı CGİK'in 106/4. maddesi uyarınca çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevreleceğinin ihtarına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. Maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının TCK'nın 52/4. Maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafta yer alan "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına (İ. Yapılamadı)" ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II)Şikayetçi Fikri'ye karşı "mala zarar verme" suçundan suça sürüklenen çocuk E hakkında verilen "mahkumiyet" hükmüne yönelen müdafiinin temyiz itirazının incelenmesine gelince:Şikayetçi Fikri'nin 10.01.2013 tarihli duruşmada "...kimseden şikayetçi değilim" beyanı karşısında, soruşturulması ve kovuşturulması şikayetin varlığına ve devamına bağlı olan atılı suçtan dolayı suça sürüklenen çocuk Ercan hakkında TCK'nın 73 ve CMK'nın 223. madde hükümleri gözetilerek kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde mahkumiyetine hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk Ercan müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.