MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz talebinin reddiDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanığın bildirdiği adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddeye göre tebliğ yapılmış ise de, 11.01.2011 tarih ve 6099 sayılı kanunla değişik Tebligat Kanunu'nun 35/2. maddesine göre, adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi araştırılmadan yapılan tebligat usule uygun olmadığından sanığın temyiz istemi öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilip temyiz talebinin reddine ilişkin 18/07/2013 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan temyiz incelenmesinde;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılanların, tapu kaydı kendi üzerlerine kayıtlı taşınmazlarında ikamet eden kiracılarını çıkartmak istedikleri, bu amaçla kiracıları hakkında tahliye davası açıp tahliye işlemi bititkten sonra evin kaydını geri almak üzere sanığa devrettikleri ancak sanığın tahliye davası açılmadan önce evi Murat Onbaşılardan isimli şahsa sattığı, durumu öğrenen sanık ...'nun tapu kaydını düzeltebileceğini ve tekrar katılanların adına kayıt yaptırabileceğini söylemesi üzere sanığa güvenen katılanların 4.000 Euro parayı sanığa verdikleri, ayrıca iş bitiminde 700 Euro daha vermeyi kabul ettikleri ancak daha sonra sanığa ulaşamadıkları, bu suretle sanık ...'ün devretmek üzere tapu kaydını aldığı taşınmazı üçüncü kişiye satmak suretiyle, sanık ...'nun ise, tapu işlemlerini halledeceğini söyleyerek katılanlardan haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; 1- Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Sanık ifadesi, katılan beyanları, sanığın katılanlardan iş sonunda verilecek ücreti istediğine dair mesaj tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Katılanların kendi rızalarıyla, mülkiyet değişikliği nedeniyle kiracılarına tahliye davası açabilmek amacıyla akrabaları olan sanık ...'e taşınmazlarının tapu kaydını devrettikleri somut olayda; sanığın hileli hareketlerle menfaat temin etmesinin söz konusu olmadığı ancak sanığın muhafaza etmek üzere kendisine devredilmiş eşya üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunarak kendisine menfaat temin etmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 155/1. maddesi gereğince güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğu, bu suçun ise fiil ve faili öğrenmeden itibaren altı aylık kanuni şikayet süresine tabi olduğu, katılanların sanık hakkındaki şikayetlerinin kanuni sürede olmadığı gözetilerek, sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, suç vasfının tayininde hataya düşülerek dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.