Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27994 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9067 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma, görevi ihmal HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.İzmir Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, katılan ...'ın yetkilisi olduğu ...'nin avukatı olarak 11/11/2005-08/08/2007 tarihleri arasında görev yaptığı, şirket ile sanık arasında düzenlenen 27/02/2007 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde, sanığın sağladığı hukuki yardım ve takip ettiği davalar için aylık 9.000 TL ücret ödeneceği bunun dışında kendisine ve tevkil edeceği başka avukata ayrı avukatlık ücreti ödenmeyeceği hususunun kararlaştırılmasına rağmen, sanığın katılanı yanıltarak borç olarak aldığı 200.000 ABD doları karşılığında verdiği belgeye "... İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/748 esas sayılı davası ile ilgili aldığı davanın bitmesi ve ihale konusu taşınmazın teslim alınması sonrası bedele ilişkin avukatlık ücret makbuzu kesilecektir" şeklinde yazarak aldığı parayı vekalet ücreti olarak gösterdiği, ... İcra Müdürlüğünün 2004/708 sayılı dosyasında yaptığı takip işlemi neticesinde tahsil ettiği paranın 31.500 TL'si için serbest meslek makbuz düzenleyerek haksız şekilde vekalet ücreti tahsil ettiği, şirket adına gerçekte yapmadığı ve belge ibraz edemediği masrafları yapmış gibi göstererek fazla para almak suretiyle görevini kötüye kullandığı, alacaklı ... İzmir Şubesi vekili tarafından borçlu ... hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2004/1078 sayılı dosyası üzerinden başlatılan ve 04/01/2006 tarihli temlik sözleşmesi ile alacak miktarı katılana ait şirkete devredilen takip sırasında, muhtelif tarihlerde tahsil ettiği 911.803,89 TL'nin 906.788,81 TL'sini gecikmeli olarak verdiği, kalan miktarı katılana vermeyip uhdesinde tuttuğu, şirketin dava ve takipler için avans olarak kendisine verdiği 5.000 TL'yi iade etmediği ve azledildikten sonra şirkete ait dava ve takip dosyalarını istenmesine rağmen iade etmemek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullandığı, avukatlık ücret sözleşmesinde belirtilen üçer aylık dönemde müvekkil şirkete vermesi gerekli faaliyet raporlarını vermemek suretiyle görevini ihmal ettiğinin iddia edildiği olayda; 200.000 ABD dolarının vekalet ücreti olarak verildiğine dair belgenin katılan ve sanık tarafından imzalanması, sanığın yaptığı harcamaları şirkete bildirmesi üzerine şirket tarafından yevmiye defterine kaydedilmesi ile şirketin bilgisi dahilinde yapılmış olduğunun anlaşılması, sanığın katılan aleyhine açtığı alacak davasında, sanık ile katılanın arasındaki avukatlık ücret sözleşmesinin, sanığın takip ettiği işler ve davalar nedeniyle başka vekalet ücreti ödenmesine engel olmadığına dair Yargıtay Hukuk Dairesi'nin kararı, sanığın katılana ait şirkete 8.817,49 TL borçlu olduğuna dair Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda katılana ait şirketin sanığa daha fazla miktarda borçlu olduğunun belirtilmesi, sanık ifadesi, tutanaklar, mahkeme dosyaları ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın beraatine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 01/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.