Tebliğname No : 15 - 2012/123550MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/12/2011NUMARASI : 2011/225 (E) ve 2011/532 (K)SUÇ : Mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü; Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın kiracı olarak oturduğu binada tek posta kutusu bulunması ve katılan ev sahibinin kendisine anahtar vermemesi nedeniyle kendisine ayrı bir posta kutusu alarak takmaya çalıştığı, yenisini takmak için eskisini çıkarmak gerektiği, katılana ait eski kutuyu çıkaramayınca sinirlenerek kırdığı, bu şekilde mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, katılan ve tanık aşamalarda değişmeyen beyanlarında, sanığın, yeni kutuyu takamayınca sinirlenerek eski kutuyu kırdığını ve aracına attığını ifade etmeleri ve sanıkta da posta kutusunun anahtarı olduğunu belirtmeleri karşısında, suç kastının ortaya konması açısından, söz konusu kutuda nasıl bir zararın oluştuğu, kutunun halen yerinde olup olmadığı ve eski kutunun anahtarlarından birinin sanıkta olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, kutunun takılacağı yerde iki kutu takmak için yer olup olmadığının tespit ettirilmesi ve tanıkların, sanığın eski kutuyu kırdığını belirtmelerine rağmen, bu beyanlara neden itibar edilmediğinin karar yerinde tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.