Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2706 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33286 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : KYB - 2013/165227Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlâl ve mala zarar verme suçlarından sanık Y.. İ..'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 168/1, 116/2-4, 151/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 4 ay 13 gün hapis, 6 ay 20 gün hapis ve 1.320 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Eşme Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2009 tarihli ve 2008/355 esas, 2009/94 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun'un 142/1-b, 168/1, 116/2-4, 151/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 4 ay 13 gün hapis, 6 ay 20 gün hapis ve 1.320 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına İlişkin, aynı Mahkemenin 24/11/2011 tarihli ve 2011/163 esas, 2011/544 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 06/05/2013 gün ve 2012/7274/28938 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/05/2013 gün ve 2013/165227 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Dosya kapsamına göre:1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerine göre, kovuşturma başlamadan önce mağdurun zararının giderilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarının indirilmesi, 2. fıkra uyarınca da etkin pişmanlığın kovuşturma başlandıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde ise, verilecek cezanın yarısına kadarının indirilmesi gerektiği nazara alındığında, somut olayda ve mahkemenin kabulüne göre de, sanığın kovuşturma başlamadan önce mağdurun zararını gidermiş olması karşısında, anılan maddenin 1. fıkrası gereğince cezanın üçte ikisine kadarının indirilmesi gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin olunmasında,2. Eşme Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2009 tarihli ve 2008/355 esas, 2009/94 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını müteakip, sanığın Eşme Sulh Ceza Mahkemesinin 07/06/2011 tarihli ve 2010/208 esas, 2011/354 sayılı ilamıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ancak bu hükmün hukuken varlık kazanmaması nedeniyle sanık hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyetten ve dolayısıyla kasten işlenmiş bir suçtan söz edilemeyeceğinden sanık hakkında Eşme Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30/04/2009 tarihli ve 2008/355 esas, 2009/94 sayılı hükmün açıklanmasında, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dosya incelendi, kanun yararına bozma istemine ilişkin "..." no'lu bozma isteminin aşağıda yazılı bozma nedenine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 30/04/2009 tarihli kararın açıklanmasına ilişkin olup Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2009/4-13 esas, 2009/12 sayılı kararında da açıklandığı üzere, açıklanmayan hükmün esasına ilişkin inceleme yapılamayacağından, kanun yararına bozma isteminin "..." no'lu bozma talebi hususunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,Sanık hakkında Eşme Sulh Ceza Mahkemesinin 07/06/2011 tarih ve 2010/208 esas 2011/354 sayılı kararıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmakla ortada kesinleşmiş mahkumiyetten ve kasten işlenmiş bir suçtan söz edilemeyeceğinden, denetim süresi içinde yeniden suç işlediğinden hükmün açıklanmasına dair 24/11/2011 tarihli kararın yerinde bulunmadığının anlaşılması karşısında,Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki ".." no'lu bozma istemi bu itibarla yerinde görüldüğünden; Eşme Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/11/2011 gün ve 2011/163 esas 2011/544 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, 17/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.