Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 25977 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12453 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, katılanın temsilcisi olduğu... Şti'de para tahsil etmeye yetkili Pazarlama elemanı olarak 25.06.2010 tarihinden 04.10.2010 tarihine kadar çalıştığı, kullanımı için kendisine verilen el terminalinde yüklü olan... isimli yazılıma müdahale ederek müşterilere teslim etmeyip mal edindiği ürünleri teslim etmiş gibi belge çıktısı aldığı, ayrıca bir kısım müşteriye teslim ettiği ürünlerin bedellerini ise şirkete vermeyip uhdesinde tuttuğu somut olayda; katılanın beyanları ile sanığın ikrarı gözetildiğinde hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,ancak;1- Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, katılanın temsilcisi olduğu şirkete karşı aynı suçu değişik zamanlarda işleyen sanık hakkında TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,2- TCK'nın 53/3. maddesi gereğince, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlünün sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun'un 53/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,3- Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulama maddesinin ve taksit aralığının gösterilmemesi,4- Hüküm fıkrasının ertelemeye ilişkin kısmında TCK'nın 51/7 ve 8. fıkralarının uygulama maddesi olarak gösterilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.