Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25944 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16255 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, tehdit, basit tehdit, hakaret, kasten yaralamaHÜKÜM : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığına, mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya,onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır. Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır. Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.Katılan sanık ...'nin, suç tarihinde daha önceden aralarında ticari ilişki bulunan tanık...ile buluştuğu,...ile ...'nin buluştukları yerde konuştukları esnada diğer katılan sanık ...'in aracı ile yanlarına geldiği, akabinde aracından inen ...'in ...'ye hitaben “orospu çocukları, hırsızlar, gözüme görünme seni öldüreceğim “ dediği, ...'nin de ...'e “ size bu dünyayı dar edeceğim, orospu, fahişe, şerefsiz köpek “ diyerek karşılık verdiği, daha sonra katılan sanık ...'in katılan sanık ...'nin aracına yumruk vurmak suretiyle zarar verdiği ve aracın sol sileceğini kırdığı, yine yerden aldığı taşla ...'yi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde kasten yaraladığı, katılan sanık ...'nin de ...'e vurmak için üzerine yürüdüğü ancak tanık...'in araya girerek engel olduğu, bu şekilde katılan sanıkların üzerlerine atılı mala zarar verme, tehdit, basit tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, 1 Katılan sanık ... hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan verilen beraat kararı ile katılan sanık ... hakkında kasten yaralama, mala zarar verme ve tehdit suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;Mahkemenin katılan sanık ...nin diğer katılan sanık ...'i kasten yaralamaya çalıştığına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesine dayanan beraat kararında ve katılan sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, görgü tespit tutanağı, kesin doktor raporu ve tüm dosya kapsamına göre kasten yaralama, tehdit, mala zarar verme suçlarının sanık ... tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkumiyet kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,2-Katılan sanık ... hakkında basit tehdit suçundan verilen mahkumiyet ve hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair karar ile katılan sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair karara yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;a-) Katılan sanık ...'ın üzerine atılı hakaret ve tehdit suçlarını işlediğine dair tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin bulunmaması, katılan sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, suçlamaları kabul etmemesi, diğer katılan sanık ...in katılan sanık ...nin kendisine tehdit ve hakarette bulunduğu yönündeki soyut iddialarının, suçların sanık tarafından işlendiğine dair tek başına yeterli delil oluşturmayacağı karşısında, 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince katılan sanığın atılı suçlardan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyete ve ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,b-) Katılan sanık ...'nin olay esnasında diğer katılan sanık ...'e hakarette bulunduğuna dair delil olmadığı gözetilmeden, katılan sanık ... hakkında hakaret suçundan mahkumiyet yerine yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.