Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25941 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7548 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;09.01.2013 tarihli beraat hükmünü, o yer Cumhuriyet savcısının yasal süresi içinde vermiş olduğu 22.01.2013 havale tarihli dilekçeyle temyiz etmiş olması karşısında, bu hususta ret isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, asker arkadaşı olan mağdur ...'i kullanmış olduğu cep telefonundan arayarak dayısının kepçe operatörü olduğunu, köylerden birinde kepçe ile kazı yaparken göm?? altın bulduğunu, kendilerinin tanıdığı olmadığından altınlara müşteri bulamadığını belirtip söz konusu altınları satması hususunda yardımcı olup olamayacağını sorduğu, mağdurun da sanığın söylediklerine inanarak altınlara bakmak amacıyla ... İlçesine gelip sanıkla buluştuğu, burada sanığın teyzesinin oğlu olduğunu söylediği ancak açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen... isimli bir şahısla mağduru tanıştırdığı,... adlı şahsın elinde bulunan torbadan iki adet numune altını çıkartarak mağdura verdiği, mağdurun da bunun karşılığında teminat olarak 1000 TL parayı sanık ...'e verdiği, numune altınların gerçek olduğunu öğrenen mağdurun geri kalan altınları satın almak için tekrar ikamet ettiği ... İlinden ... İlçesine gelerek sanık ve yanında bulunan... isimli kişiyle buluştuğu,... isimli şahsın mağdurdan para isteyerek suça konu 250 adet altını getirip vereceğini söylediği, mağdurun da yanında asker arkadaşı olan sanığın bulunmasının verdiği güvenle 7000 TL parayı... isimli kişiye verdiği, ancak...'ın söylediği gibi altınları getirmediği, sanığın da mağduru atlatarak yanından kaçtığı, bu şekilde sanığın hileli hareketlerle haksız menfaat temin ederek üzerine atılı dolandırıcılık suçu işlediğinin iddia edildiği olayda,Mağdurun, soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, askerlik arkadaşı olan sanığın kendisini altın vereceğini söyleyerek dolandırdığını belirtmesi, yine soruşturma kapsamında sanığı iki kez fotoğraflardan teşhis etmesi, sanığın soruşturma aşamasında ... adında bir askerlik arkadaşı olmadığını söylemesine karşın, kovuşturma aşamasında mağdurun asker arkadaşı olduğunu ve tanıdığını beyan etmesine göre, eylemin sübuta erdiği ve sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.