MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar vermeHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü; Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.... köyü, ... mevkii, ... parsel no'da kâin taşınmazda (tarla) ... pay sahibi şikayetçi ... olduğu halde (hükmen intikal: 18.11.2008-7460 ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/74 E sayılı dosyasına sunulan 24.09.2010 tarihli bilirkişi raporu ve krokisine göre 1.030 m2'lik kısmını tel örgülerle çevirip (1995 yılında şikayetçinin vefat eden babasından satın aldığını ileri sürerek) fiilen kullanagelmekte olan sanığın, nitelik ve nicelikleri soruşturma aşamasında tespit edilmemiş görünen suça konu asmayı (üzüm ağacını) kesmesi eyleminin TCK'nın 152/1-c maddesinde tanımlanan "mala zarar verme" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;Sanığın, davacısı olduğu .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.02.2010 tarih ve 2010/143 E, 681 K sayılı "tapu iptali-tescil" davasında verilen "ret" kararının Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 08.02.2011 tarihli ilamı ile onanması yanında aşamalardaki anlatımlarında "dikili bağ çubuğunu (asmayı)" kestiğini kabul etmesi karşısında; ek savunmasının alındığı TCK'nın 152/1-c maddesinde tanımlanan suçun oluştuğu dikkate alınmadan, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek "mahkumiyetine" karar verilmesi gerekirken "beraatine" hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan Feyzi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.