Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25879 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12197 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç eşyasını satın alma, hırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Şikayetçi ...'e ait olan şirketin paketleme bölümünde çalışan sanık ...'nun işten ayrıldığı, şirkette çalıştığı süre içerisinde şirketten dışarıya bardak ve palet sevkıyatı yaptığı, sanığın aralık 2006 ve ocak 2007 tarihlerinde şirkete ait olan 3000 adet koli paletini araçlar ile dışarıya taşıyarak diğer hurdacılık işi ile uğraşan diğer sanık ...'a sattığı, sanık ...'un ise bu paletleri diğer sanıklar ... ve ...'ya sattığı, böylece sanık ...'nun hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu, diğer sanıkların suç eşyasını satın almak suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;1- Katılan vekilinin temyiz itirazları üzerine sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümleri yönünden yapılan temyiz incelemesinde;Paletleri sanık ...'ndan satın alan sanık ...'un daha sonra paletleri diğer sanıklara sattığı ancak sanıkların suç eşyası olduğunu bildiklerine dair kesin ve şüpheden uzak delil bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,2- Sanık ...'nun ve katılan vekilinin temyiz itirazları üzerine sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Sanık ...'nun şikayetçinin işyerinde çalıştığı, şikayetçiye ait paletleri araçlarla işyeri dışına çıkararak diğer sanık ...'a sattığı; sanık beyanları, katılan beyanı, şikayetçi beyanı ve tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla mahkemenin mahkumiyet yönünde kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;a-Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün birden fazla ihlal edilmesi suretiyle, şikayetçiye ait paletlerin farklı zamanlarda işyeri dışına çıkartılarak satılması suretiyle birden fazla kez menfaat temin edilmesi karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,b- Kabule göre de; Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,3- Sanık ... hakkında suç eşyasını satın almak suçuna ilişkin kurulan hükme yönelik olarak katılan vekilinin temyiz itirazlarına dair incelemede;Dava konusu paletlerin sanık ... tarafından sanık ...'a satılmış olduğu, sanık ...'un beyanında paletleri tanesi 3 TL'ye aldığını beyan etmesi karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 165 maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile beraat yönünde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklardan ... ...'nun temyiz itirazlarının reddiyle, katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.