Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25877 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17256 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, basit yaralama, tehditHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde; Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,2-Sanık hakkında tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde; Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır. Sanığın katılan ... ve ...'ın gelini olduğu, ikamet ettikleri evde birlikte yaşadıkları, olay tarihinde sanık ile sanığın kayınvalidesi katılan ... arasında tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, bu kavga esnasında katılan ...' a "evini de yakacağım, seni de öldürmeden bırakmayacağım" demek suretiyle tehdit ettiği iddia edilen olayda; mahkemece tehdit suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 3-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde; Sanığın katılan... ve ...'ın gelini olduğu, ikamet ettikleri evde birlikte yaşadıkları, olay tarihinde sanık ile sanığın kayınvalidesi katılan ...arasında tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, bu kavga sonunda katılan ...' ın başından yaralanması üzerine evden ayrıldığı, sanığın katılana sinirlenmesi üzerine, katılan ... ve diğer katılan ...' ın sahibi olduğu ve sanığın da ikamet ettiği 2 katlı kargir yapılı binanın boş olan alt katında bulunan odunları tutuşturmak suretiyle yaktığı iddia edilen olayda; mahkemece mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle, 5237 sayılı TCK'nın 152/2-son maddesinde yapılan değişikliğe göre, mala zarar verme suçunun yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanılarak işlenmiş olması halinde arttırım miktarının öngörüldüğü bölümde yer alan, “verilecek ceza iki katına kadar artırılır” cümlesindeki “iki katına” ibaresinin çıkartılarak yerine “bir katına” ibaresinin eklenmiş olması karşısında ve mahkumiyet kararındaki arttırım oranı da dikkate alınarak, söz konusu yasa değişikliğine göre yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.