Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25861 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11855 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Sanığın... Temizlik Malzemeleri,Pazarlama Sanayi Tic Ltd Şti de satış elemanı olarak çalışmakta iken tanzim edilen bilirkişi raporuna göre toplam 15.857,10-YTL tutarında kendisine teslim edilen satış malzemelerini satmış olmasına rağmen paralarını katılan şirkete teslim etmediği, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için, sanığın 2004-2007 yılı haziran ayı arasında, katılan şirkette pazarlama elemanı olarak görev yaptığı dönemde, müşterilere mal satarak tahsilat yaptığı halde şirkete intikal ettirip ettirmediğinin tespiti için şirketin suç dönemine ilişkin defter ve belgelerinin celp edilip, şikayet dilekçesinde hesap tablosunda gösterilen müşterilerden örnekleme usulü ile ciddi fark bulunanların kendi muhasebe kayıtları ile mukayesesi yapılarak, olaya ilişkin bilgi ve görgüleri alındıktan sonra dosya bilirkişi heyetine tevdii edilip alınan rapor ile birlikte tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı kanun maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışında kalan ve TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,İnfazı kısıtlayacak şekilde, 5237 sayılı TCK'nın 51/7 maddesine aykırı suretle, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının "tamamının" infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.