MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanıkların katılanlara ait işyerlerinden birden çok sayıda başka kişilere ait kimlik fotokopisini kullanarak abonelik sözleşmelerini imzaladıkları ve karşılığında dizüstü bilgisayar ve cep telefonu aldıkları böylece dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediklarinin iddia edildiği olayda, dolandırıcılık suçunun nüfus cüzdan fotokopisini kullanmak suretiyle işlenmesi karşısında; eylemin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, ilamın hükmü temyiz etmeyen sanık Mehmet Tufan Demirci'ye sirayetine, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.