MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Müşteki ...’in işlettiği market ve sayısal lota bayini devir etmek için gazeteye ilan verdiği, müştekinin iş yerini devir edeceğine ilişkin ilanı görüp ,müşteri gibi gelen sanıkların sahte nüfus cüzdanlarını ibraz ederek... ve ... olarak tanıttıkları, iş yerini devir almak istediklerini söyledikleri, müşteki ile sanıkların anlaştıkları, 4.000 TL nakit, kalanını 5 adet senet yaptıklarını, sanıkların senetleri de sahte isimlerle düzenledikleri, müştekinin devride önce sanıklara makinenin nasıl kullanılacağını öğretmeye başladığı, bu sırada sanıkların, müştekinin bulunmadığı zamanlarda çok sayıda sayısal loto kuponu oynayıp bu kuponları da piyasaya satarak elde ettikleri parayı alıp müştekinin devir işlemlerini gerçekleştirelim talebi üzerine kendisini bir süre oyaladıktan sonra kasadaki paralar ile birlikte ortadan kayboldukları ,sahte isimle senet vererek ve iş yerindeki loto makinesini kullanıp 114.000.00 TL değerinde kupon oynattıkları, tüm bu kuponları alıp müştekiyi dolandırarak ortadan kaybolduklarının iddia ve kabul olunması karşısında; Nüfus Müdürlüğü'nün maddi varlıklarından olan nüfus cüzdanı kullanılarak gerçekleştirilen eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-d maddesinde düzenlenen “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirmenin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.