Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25688 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12421 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Sanığın, 16/03/2010 günü 16.30 sıralarında müşteki ...'nın çalıştığı işyerine gittiği, kendisini ... olarak tanıttığı... bölge bayisinden geldiğini belirterek işyerinde çalışan işçilere pantolon ve bluz almak istediğini parasını bilahare ödeyeceğini söylediği, kullandığı telefon numaralarını vererek toplam 12 adet pantolon aldığı, sanığın daha sonra müştekilerden ... ve ...'nun çalıştığ?? işyerine gittiği, kendisini ...'ın akrabası olarak tanıttığı, tansiyon ve masaj aleti almak istediğini söylediği, ...'ın sanığı diğer müşteki ...'ya telefonla yönlendirmesi üzerine sanığın telefonda müşteki ...'ya kendisinin... inşaatın sahibi ... olarak tanıtarak 40 adet tansiyon ve masaj aleti satın almak istediğini söylediği, ancak müşteki ...nun benzer şekilde olay tarihinden bir yıl kadar önce Doğuş çay bölge bayisiyim diyerek tanıtıp 2 adet tansiyon aleti alan şahıs olduğunu anlayarak sanığın istediği malları vermediği, sanığın aynı gün müştekilerden ...'ne ait işyerine giderek kendisini doğuş çay firmasının yetkilisi olarak tanıtarak 6 adet gözlük satın almak istediğini söylediği, ayrıca kendisinin daha önceden Belediye başkan yardımcılığı yapan ...'ın dayısının oğlu olduğunu da söyleyerek ...'nden 6 adet gözlük almaya çalıştığı, ancak müştekinin sanıktan şüphelendiği için istediklerini ertesi günü teslim edeceğini söyleyerek malları teslim etmediği ve sonrasında sanığı yakalattığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, müşteki ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçların sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ''30 gün'', ''25 gün'' ve ''1.000 TL'' ile “30 gün”, “15 gün”, “12 gün” ve “240 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ''5 gün'', ''4 gün'', ''80 TL'' ile “5 gün”, “2 gün”, “1 gün” ve “20 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.