Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25666 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6972 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1- Sanık ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;Sanığın yokluğunda verilen 25/09/2014 tarihli kararın 19/01/2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ olunmasına rağmen yasal süresi geçtikten sonra 18/02/2015 tarihinde eski hale getirme talebinde bulunarak kararı temyiz ettiği anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca eski hale getirme ve buna bağlı temyiz isteminin REDDİNE,2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-d bendinde belirtilen, Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum ya da kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.Sanığın gerçekte....’de herhangi bir hizmet sözleşmelerinin bulunmamasına rağmen muhasebeci olan sanık ... ile işbirliği yaparak bahsi geçen sahte sigorta bildirimlerini SGK kurumuna vermek suretiyle kendisini sigortalı göstererek 2518,12 TL tedavi masrafları nedeniyle katılan kurumu zarara uğrattığının iddia edildiği olayda;Sanığın... Şirketinde 2004 - 2005 yıllarında yaklaşık 4 ay kadar çalıştığını, iş yerine muhasebeci ... isimli kişinin aldığını, parasını alamadığı için işi bıraktığını, iş yerinin Maşuklu beldesinde gıda üzerine... isimli market olduğunu savunması, 18/05/2010 tarihli SGK.... İl Müdürlüğü’nün cevabi yazısında sanığın ... Şirketi’ne 01/03/2005 tarihinde verilen sahte işe giriş bildirgesi ile başladığı 2005 yılının 3. ayı ile 12. ayı arasında 6 günlük çalışmasının olduğunun belirtildiği, adı geçen kurumun 07/09/2009 tarihli yazısında ise sanığın 2001,42 TL tedavi masrafının bulunduğunun bildirildiği, işyeri sicil bilgilerine göre sanığın 2005 yılı mart ila temmuz ayları arasında bordro düzenlendiği, suça konu şirketin 16/05/2003 tarihinde ... ve... tarafından ...’a devredildiği, şirketin 30/05/2004 tarihinde mükellefiyeti terk ettiği,...’nin beyanında kimliği kullanılarak şirket kurulduğunu ifade ettiği, dosyada bulunan...’ın Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne vermiş olduğu nüfus cüzdanı ile şirketin sicil dosyasında bulunan nüfus cüzdanındaki resimlerin farklı kişilere ait olduğunun anlaşılması, sanığın temyiz dilekçesinde aynı suçtan ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/48 E. 2011/39 Karar sayılı dosyasında yargılandığını ve hakkında beraat kararı verildiğini, dosyanın halen temyiz aşamasında olduğunu bildirmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için suça konu şirketin devri sırasında ... adına verilen nüfus cüzdanı ve diğer belgeler getirtilerek ...’ın fotoğrafları temin edilip karşılaştırılarak ve devir sırasında verilen belgeler ...’a gösterilip nüfus cüzdanlarının ve belgelerdeki imzaların kendilerine ait olup olmadığı sorularak şirketin sahte kimlikle devrinin sağlanıp sağlanmadığının tespiti, sahte olarak düzenlendiği bildirilen işe giriş bildirgelerinin tarihinin 01/03/2005 olması nazara alınarak, dolandırıcılık suçu bakımında suç tarihinin tespiti için sanığın bildirilen 2001,42 TL tedavi giderinin hangi tarihlerde yaptığının tespiti ile sanık hakkında aynı suçtan açılan .... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/48 E. 2011/39 Karar sayılı dosyasının onaylı bir örneğinin getirtilerek dava sonuçlanmamış ise aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması halinde birleştirme kararı verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.