Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25625 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5995 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Suça sürüklenen çocukların olay tarihinde katılana ait iş yerine gece saatinde hırsızlık amacıyla geldikleri, kapı kilidini levye ile kırarak zarar verdiklerinin iddia edildiği olayda, eylemin sabit görülerek 27/02/2008 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, infaz aşamasında suça sürüklenen çocukların denetimli serbestlik tedbirine uymadıklarına dair ihbar üzerine bu defa duruşma açılmadan 25/06/2008 tarihinde hükmün açıklanmasına karar verilmiş, bu kararın temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmesi üzerine Dairemizin 16/09/2013 tarihinde duruşma açılarak suça sürüklenen çocukların durumunun değerlendirilmesi gerektiğinden bozulmasına karar verilmekle, mahkemece bozma üzerine yapılan yargılamada, hükmün açıklanmasına karar verilmiş bulunduğu anlaşılmakla,Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak,Suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar üzerine, denetimli serbestlik tedbirine uymadıklarının kabulü ile hükmün açıklanmasına karar verilmiş olup, denetimli serbestlik merkezinin infaza ilişkin işlem evraklarının uyap ve fiziki dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılmasına göre, Yargıtay temyiz denetimine olanak verilmesi açısından, suça sürüklenen çocuklara yapılan tebligat evraklarının temini ile dosya içerisine konulması, tebliğin usule uygun olduğu anlaşılırsa, tebliğe uyulmaması için kabul edilebilir engel bir durumlarının olup olmadığı hususları, tebliğ tarihinde ceza evinde bulunup bulunmadıkları da sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.