Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25545 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14779 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme, kasten yaralamaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın, suç tarihinde sabah saat 06.00 sıralarında kalkarak çalışmış olduğu iş yerine servis şoförü olması münasebeti ile işçileri götürdüğü, daha sonra evine gelerek anlaşılamayan bir sebeple evindeki eşyalara zarar verdiği, eşinin 112 acil ekiplerine haber vermesi üzerine ekiplerin eve gelerek sanığı... Devlet Hastahanesine götürdükleri, sanığın burada muayene edilirken birden oturmuş olduğu sandalyenin yan tarafındaki vitrin camına sağ eliyle vurmak suretiyle kırdığı, sanığın çıkarmış olduğu huzursuzluk sebebiyle hastahane yönetiminin ... İlçe Emniyet Müdürlüğüne haber verdiği, hastahanenin ihbarı üzerine kolluk kuvvetlerinin olay yerine geldiği, sanığı sakinleştirmek için çalıştıkları sırada sanığın masa üzerinde bulunan alkol şişesini masaya vurarak kırdığı, kırık kısmı ile de polis memuru olan katılan ...'nu basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde kasten yaraladığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, kesin doktor raporu, görgü tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın adli sicil kayıtlarındaki mahkumiyetlerin kesin hüküm niteliğinde olduğu ve CMUK'un 305/2. maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanığın mükerrir sayılarak cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından tekerrürle ilgili kısımların tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ayrı ayrı DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.