Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25532 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15657 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Suça sürüklenen çocukların gece geç saatlerde dolaşmak için dışarı çıktıkları, bu esnada ... Cadde üzerinde bulunan toplam beş adet yol aydınlatma direklerine ellerindeki sopayı fırlatarak lamba muhafaza plastiklerini kırdıklarının ihbar edilmesi üzerine kolluk görevlilerince yakalandıkları somut olayda; suça sürüklenen çocukların savunmalarında yanmayan aydınlatma lambalarını yakmak için sopa ile direğe vurduklarını, ancak suça konu plastik muhafazaları kendilerinin kırmadıklarını söylemelerine karşın, olay yeri görgü tespit ve yakalama tutanaklarına göre kamu malına zarar verme suçunu işlediklerine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK'nın 50/3 maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,2- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesine aykırı olarak suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca atanan zorunlu müdafii için suça sürüklenen çocuktan vekalet ücreti alınmasına karar verilmesi, 3- Suça sürüklenen çocukların 18 yaşından küçük olmalarına rağmen 15.11.2012 ve 24.01.2013 tarihli duruşmaların açık yapılarak hükmün açık olarak yapılan duruşmada tefhim edilmesi suretiyle CMK'nın 185. maddesine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.