MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bidaha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.... ünvanlı inşaat müteahhitliği firmasının yetkilisi olduğu ileri sürülen ve içinde tek katlı konut ve bahçesi bulunan mülkiyeti katılana ait.. no'lu parselin yanındaki arsaya inşaat yapan sanığın, parseller sınırına beton perde-istimat duvarı yapılması aşamasında getirttiği iş makinasının faaliyeti esnasında şikayetçiye ait sınırda bulunan 25 metre tel örgü ile çiti ayakta tutan 11 adet beton direğin, bahçedeki bir süs ağacı ile bir incir ağacının yıkılmasına, sökülmesine ve bahçe aydınlatma tesisatının zarar görmesine neden olması eyleminin "nitelikli mala zarar verme" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;1-Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve suç kastının ortaya konulması amacına yönelik olarak; sanığın... ünvanlı şirketteki görev ve sorumluluğunun ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğünden (suç tarihi itibariyle) öğrenilmesi, istimat duvarının yapımına başlanmadan önce "haritacılar tarafından konulan işaretlerden" bahsedilmekle, gerçekte böyle ölçüm yaptırılıp yaptırılmadığının açıklığa kavuşturulması var ise ölçüm ve işaretlemelere dair evrakın getirtilmesi özellikle tel örgüler ile meyve ağacının her iki taşınmazın ortak sınırında bulunduğu savunulmakla; taşınmazların ihata duvarı yapılmazdan önceki hallerini bilen mahalli bilirkişilerin tanıklığına da başvurularak mahallinde keşif yapılması ve bir meyve ağacının (zarar gördüğü ileri sürülen) "ortak sınır" olarak adlandırılabilecek yerde kalıp kalmadığının belirlenmeye çalışılması, çalışmayı yapan operatörün tanık sıfatıyla iddia ve savunmalar doğrultusunda dinlenmesi sanığın 09/10/2012 tarihli duruşmada zararı karşıladıklarını belirtmesine göre bu hususta varsa ödeme belgelerinin istenmesi, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı biçimde karar verilmesi,2-Kabule göre de; TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan sanığın "kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine" ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanabileceğinin nazara alınmaması,Bozmayı gerektirmiş, C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.