Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25452 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11733 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Sanığın, müşteki şirkette sigorta elemanı olarak çalıştığı dönem içinde sigortalılardan tahsil ettiği prim bedellerini müşteki şirketin hesabına intikal ettirmeyerek uhdesinde tuttuğunun iddia edildiği olayda;Sanığın, hangi tarihler arasında müşteki şirket bünyesinde çalıştığı, prim alacaklarını tahsil yetkisi olup olmadığı hiç bir kuşkuya yer olmayacak şekilde belirlendikten sonra, suç vasfının tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yine maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması açısından; sanığın, sigorta kapsamında alınan paraların mail order sistemiyle alındığını, alınan bu primlerin müşteki şirkete intikal ettiğini savunması karşısında, sanık ile müşteki şirketin hesapları, defter ve belgeler ile müşteki şirket tarafından sunulacak sair belgelerin, konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii edilerek; sanığın savunmasındaki hususların da araştırılıp dikkate alınarak, hangi poliçeler için ne kadar para tahsil edilip müşteki şirkete intikal ettirilmediğinin, kesin surette saptanması ve toplanan deliler bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.