MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Bedelsiz senedi kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır. Katılanlar ile sanığın daha önceden tanışık oldukları, katılanlar ihtiyaçları nedeniyle 2008 yılında ...Şubesi'nden 15.000 TL bedelli kredi sözleşmesi yaptıkları sırada sanık da katılanlara kefil olduğu ancak sanık bu kefaleti karşılığında senet istediği ve keşidecisi ... ve ... olan 25.000 YTL bedelli senedi düzenleyerek teminat olmak üzere sanığa verdikleri, katılanların suça konu aldıkları kredi taksitlerini ödemeye devam etmelerine rağmen ve sanık hakkında herhangi bir şekilde bankaca bu kredi borcu nedeniyle takibat yapılmadığı halde sanığın suça konu senedi icraya koyarak takip başlatıp tahsile koyduğu ve böylece atılı suçu işlediği iddia edilen olayda; 5237 sayılı TCK'nın 156/1. maddesinde düzenlenen "bedelsiz senedi kullanma" suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayete bağlı olduğu, bu takipten katılanların en geç 18.06.2008 tarihinde haberdar olmalarına rağmen, şikayetin 23.06.2009 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında, aynı Kanun'un 73/1. maddesine göre altı aylık yasal şikayet süresi içinde "şikayette bulunulmadığı" nazara alınarak aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.