Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25347 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7715 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;5271 sayılı CMK'nın 331 maddesinin 1. fıkrasında "Ceza işlerini gören makam ve mahkemeler her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler" ve aynı maddenin 3. fıkrasında "Adlî tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır." hükümlerine göre temyiz süresinin son gününün adli tatile rastlaması halinde adli tatile rastlayan sürelerin işlemeyeceği, bu sürelerin tatilin bititği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılacağı cihetle, katılan vekilinin yüzüne karşı 19.07.2013 tarihinde tefhim olunan hükmü 03.09.2013 tarihinde temyiz etmesi karşısında temyizin süresinde olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki temyiz talebinin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmeyerek yapılan temyiz incelemesinde;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılana ait şirketin sanığın sahibi olduğu şirkete üç ayrı tarihte toplam 14718 metre kumaş sattığı, ancak sanığın başka şirket kuracağını söyleyip oyalayarak kumaş bedelini ödemediği, bilahare işyerini kapatıp ayrıldığı iddia olunan somut olayın, sanığa veya firmasına satılan kumaşların bedelinin ödenmemesinden kaynaklanan ve hukuk mahkemesindeki bir davaya konu olacak ihtilaf niteliğinde olduğu, dolandırıcılık suçunun oluşmadığına yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.