Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25309 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8100 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz talebinin reddine dair ek karar Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi,nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi,basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.Sanık ... tarafından bir şekilde ele geçirilen ve çalıntı olduğu anlaşılan... Marka araca ait şasi numarasının bulunduğu yerden kesilmek suretiyle çıkartıldığı ve yine aynı sanık tarafından, ...’dan temin edilen ... plakalı araca ait şasi numarasının aynı ölçülerde kesilerek çıkartılması suretiyle bu araca kaynak ile monte edilmesi suretiyle şasi numarasının değiştirildiği (change edildiği),... plaka sayılı aracın şasi numarası başka araca monte edilmek suretiyle trafik tescil belgelerinin içeriklerinin sahte olarak oluşturulduğu, böylece resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğu, sanık ... tarafından söz konusu şasi numarası değiştirilmiş ve... plaka ile trafikte tescilli bulunan araç bilgilerini içeren suça konu aracın oto alım satım işi ile uğraşan sanık ...'e satıldığı, sanık ...’in de change edildiğini (şasi numarasının değiştirildiğini) -iletişmin tespitine dair tape kayıtlarından da anlaşılacağı şekilde- bildiği suça konu aracı ...’a sattığı, böylece sanık ... ve ...ın, ''resmi belgede sahtecilik ,suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi ve dolandırıcılık'' suçlarını işledikleri somut olayda;1- Sanık ... hakkında verilen temyiz isteminin reddine dair ek karara, ayrıca sanıklar ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak yapılan incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ...'un yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükümlerin, ONANMASINA, 2- Sanıklar ... ve ... haklarında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve müdafii ve sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazının reddine, ancak;Önceki hükümde müsnet suç nedeniyle sanıklar haklarında adli para cezası hükmolunmadığı ve bu uygulamanın hükmün sadece sanıklar tarafından temyiz olunması nedeniyle kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, bozmadan sonra kurulan hükümde hapis cezası yanı sıra adli para cezası da hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, "60 gün para cezası" ibarelerinin çıkarılarak "2'şer yıl 3'er ay hapis cezası" denilerek düzeltilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.