Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25294 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11907 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; sanığın, meşrubat, gıda ve tüketim bayiliği üzerine faaliyet gösteren .... Şirketinde satış temsilcisi olarak çalıştığı, 2007 yılı içerisinde... İlçelerinin merkez ve beldelerinde bulunan bakkal ve büfelere çalışmakta olduğu şirketin ürünlerini sattığı, satılan ürünlerin ücretini nakit olarak aldığı halde, adli emanetin 2009/811 sırasında kayıtlı bulunan kambiyo senedi olan bonoları sahte olarak tanzim ederek şirkete verdiği, aynı zamanda bakkal ve büfeler tarafından gerçek olarak tanzim edilip sanığa verilen yine adli emanetin 2009/811 sırasında kayıtlı bono bedellerini katılan şirkete vermediği, tahsil ettiği ve nakit olarak aldığı paraları teslim etmeyerek yaklaşık 31.000 TL tutarında şirketi zarara uğrattığı, anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün temyiz itirazlarının incelenmesinde,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükmün temyiz itirazlarının incelenmesinde,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasının belirlenmesine ilişkin bölümdeki “100 gün”, “83 gün” ve “1.660,00 TL" ibarelerinin yerine sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve "80,00 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.