MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme, hakaretHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Olay tarihinde... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olan suça sürüklenen çocuk ...'in cezaevi karantina koğuşunda kalırken yemek kaşığını kırarak koğuş duvarları çizdiği ve birtakım işaretler ve yazılar yazarak kamu malına zarar verdiği, yine kendisini uyaran ceza infaz koruma memurları ... ve ...'ın uyarılarına karşı küfürlü sözlerle cevap verdiği, suça sürüklenen çocuğun bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, suça sürüklenen çocuk, müşteki ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK'nın 50/1-c hükmü uyarınca takdir edilen seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmemesi halinde, mahkemece başka bir tedbire hükmedilmesi gerekirken, yasaya aykırı olarak aynı kanunun 50/6. maddesi gereğince hapis cezasının tamamaen ya da kısmen infazına karar verileceği hususunun ihtarına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunu’nun 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanunu'nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından " 5237 sayılı TCK.nun 50/6.madde hükümleri gereğince hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek (Değişik ibare: 5739 - 26.2.2008 / m.4) "tedbirin" gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, hükmü veren mahkemece kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği ve bu kararın derhal infaz edileceği hususunun ihtarına, ayrıca bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmayacağının da ihtarına," kısmının çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.