MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Mühürde sahtecilikHÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığınaDosya incelenerek gereği düşünüldü;... plakalı ... ait aracın 29.10.2005'de çalındığı ve şikayetçi ...'e ait... sayılı plakalara sahte mühür basılmak suretiyle bu araca takıldığı, aracın ruhsatı taklit edilerek sahte motorlu araç trafik belgesi ile sanık adına sahte vekâletname düzenlendiği, daha sonra bu vekaletname ile aracın sanık tarafından şikayetçi ...'e noterden satışının yapıldığı, sanığın bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarının yanısıra mühürde sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.10.2011 tarih ve 8-115/197 E. K. sayılı kararında belirtildiği üzere, araç plakalarının da resmi belge olarak kabul edilmesi gerektiği, bu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğine dair bir bulgunun bulunmadığı, buna göre, mühürde sahtecilik eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunun unsuru olduğunun anlaşılması karşısında 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince sanığın beraati yerine yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, “ceza verilmesine yer olmadığına” dair ibaresinin çıkartılarak, yerine, “5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince sanığın beraatine” denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.