MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın,...'nde satış elemanı olarak çalıştığı, müştekinin de, söz konusu işyerinden bir adet güneş enerjisi sistemini dört taksitle ödemek üzere satın aldığı, ilk üç taksidi sanığa verdikten sonra dördüncü taksidi de sanığa vermesine rağmen, sanığın, bu parayı işyerine iade etmeyip uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, 1-Sanığın, işyeri adına tahsilat yapıp parayı uhdesinde tuttuğu iddia edilmekle, söz konusu suçun ...'ne karşı işlendiği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; şirket yetkilisinin usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılması, katılmak isteyip istemediğinin sorulması ile ifadesinin alınarak, kendilerinden güneş enerjisi sistemi alan müştekinin şirkete hangi tarihlerde ne kadar ödeme yaptığı, ödemelerin elden mi, banka aracılığı ile mi yaptığı, sanığın elden tahsilat yapıp yapmadığı, bu tahsilatların kayıtlara işlenip işlenmediği, daha önceki tahsilatların kim tarafından yapıldığı, sanığın resmi ya da fiili olarak tahsilat görevinin bulunup bulunmadığı, müşteki tarafından ödeme yapıldığı belirtilen tarihte sanığın fiilen işyerinde çalışıp çalışmadığı hususlarının sorulması, ilgili şirket ile müşteki arasında hukuksal ilişkiye dair şirketin ticari defterleri, muhasebe kayıtları, ödeme belgeleri, makbuz ve dekontlar ile banka kayıtlarının getirtilip incelenmesi, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, bütün delillerin toplanmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.